18 Ocak 2016 Pazartesi

Yağmurla dans etmek

   Tıpkı çocukların saçma sapan şeylere gülmesi gibi güldüm bugün yağmura.. O yağdıkça ben güldüm. Ben güldükçe o daha çok yağdı. Yıllardır hiç nedensiz gülmemiştim ben. Bir de nedensiz gülüşüme güldüm. Erimek istedim yağmurda oda beni eritmek istedi lakin baş başa değildik. Sevişemedik. Bakıştık sadece. Şarkı söyledim ona. Turuncu sokak lambaları aşkına. Bana bir sürü şeyi hatırlattı. Bir kaç adamı hatırlattı bana. Yalnızlığımı hatırlattı. Özgürlüğümü hatırlattı. Aşkı hatırlattı. En çokta gülmeyi hatırlattı. Sanki yağmur değil kelebek yağıyordu gökyüzünden. Sanki gülücük yağıyordu yüreğime. İçim kıpır kıpırdı ama kimse görmedi. Görselerdi çok gülerlerdi. Bu kadar aptal oluşuma gülerlerdi. Mest olmuştum. Sarhoş olmuştum. Hiç bir sarhoşluk bu denli keyifli olmamıştı daha önce. Hiç bir sarhoş eden bu denli şairene değildi. Beyni uyuşturan tüm uyuşturucular utanırdı o yağmuru görse. Öyle ayık bir esriklikti ki hiç bitsin istemedim. Gök gürledi hiç korkmadım. Hoş zaten en çok geceleri korkuyordum ya gök gürültüsünden olsun. Şimşek çaktı ben ona da güldüm flaşa poz verir gibi güldüm. Sonra geldim duşa girdim duşta da bir sürü güldüm. Delirdim mi diye düşündüm. 
Keşke her delirme böyle olsaydı. 
Eğer delirmişsem keşke deli kalabilseydim.. 





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder