Benim hayatıma iki erkek
girdi. Biri bana çok sevmeyi öğretti. Aşık olmayı, çok sevilmeyi.. Ben sevmeyi
bilirdim çokta güzel severdim. Ben sevdim mi canımı vermezdim, canımı versem
yalnız kalırdı çünkü.. Kıyamazdım. Sonra aynı adamdan sevginin tek başına
yetmediğini öğrendim. Birde gitmeden güvenmemeyi öğretti bana ayaküstü. Öyle
hızlı öğretti ki idrak ettiğimde çok acı çektim. Tıpkı morfinin etkisi geçmiş,
ağrılar içindeki hastalar gibi. Aşk öyle güçlü morfindi ki etkisi geçtiğinde
anladım küçük bedenime sığmayan ağrılarım vardı. Tüm vücudum ağrıyordu biliyor
musun? Kirpiklerimden ayaklarıma kadar. Tabii en çokta kalbim ağrıyordu. Yemin
ederim kalbimi sökmek istedim. Artık zamandan başka uyuşturabilecek bir ağrı
kesici yoktu. Ne yazık ki zaman o günlerde daha yavaş ilerliyordu. Dakikalar
yavaş yavaş geçiyordu ki daha çok acı çekeyim. Hep acı çekiyordum çünkü
aklımdan hiç çıkmıyordu. Uyumakta çözüm olmuyordu, daldığım an kabuslarımda
yaşıyordum aynı şeyleri belki daha kötülerini.. Ölüyordum saniye saniye. Sonra
zaman etkisini gösterdi yıllar sürdü. Elbette azalarak bitti.
Her neyse hayatıma giren ikinci adam bana bir şey öğretmedi, bir
şey gösterdi. Bir daha hiç kimseyi sevemeyeceğimi. Hiç kimseyi olduğu gibi
kabul edemeyeceğimi. Onu da sevemedim evet değer verdim belki ama sevemedim.
Çünkü sevginin ne demek olduğunu çok iyi biliyordum. Dahası ikinci adam bana
gerçekleri göstermişti. Benden bir halt olmazdı artık. Kendi mutsuzluğumda
boğulmak için ondan ayrıldım. Birini daha sevme hakkım olsa onu sevebilmeyi
isterdim. Ama sevebilme yetimi yitirmiş gibiyim. Velhasıl erkekleri hayatımdan
çıkarmam böyle oldu. Artık aşk şarkılarında duygulanmıyorum, aşk filmlerine
inanmıyorum, aşk şiirlerinden zevk almıyorum.. Kalbime işlemiyor sanki.
Hislerimi yitirdim. Duygularım felç geçirdi adeta. Ve kimse beni tedavisinin
olduğuna inandıramaz benden başka. Benim de inanacak gücüm yok. Kısacası
boşverdim.. Kısacası her zaman olduğu gibi yine zamana bıraktım..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder